Her yıl Nisan ayının son haftası Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve birlikte çalıştığı tüm sağlık kurumları tarafında Dünya Aşı Haftası olarak tanınır. 24 Nisan’da başlayan Dünya Aşı Haftası’nda, aşılama ya da diğer adıyla bağışıklamanın halk sağlığı açısından önemi ve olumlu katkıları bir kez daha kapsamlı olarak ele alınır.
Yüzlerce ülke ve milyonlarca doktor yanılıyor olabilir mi?
Aşılama, hastalıkların önlenmesinde tarih boyunca sağlanan en başarılı ve maliyet etkili girişimlerden biridir. Sadece 2010-2015 yılları arasında, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 10 milyon insanın ölümü aşılamayla önlenmiştir. On milyonlarca kişi de hastalıklardan ve sakat kalmaktan korunmuştur.
Yakınlarınızı aşılama konusunda teşvik edin.
Türkiye’de ve Avrupa’da son 7 yılda çocuklarına aşı yaptırmayan ailelerin sayısındaki artış endişe vericidir. Avrupa’da kızamık vakalarındaki artış ile gözler yeniden salgın hastalık riskine çevrilmiştir.
Toplumda bulaşıcı hastalıklara karşı aşılanan kişilerin sayısı arttıkça, hastalığın salgın yapma şansı da azalır. Bağışık kişi oranı belli bir eşiğin üstüne çıktığında, salgın riski tamamen ortadan kalkar ve bireysel vakalar da çok azalır. İşte çocuklarını aşılatmayan anne-babaların hastalıklara karşı güvencesi aslında bu eşik, yani aşılı bireylerin sayısıdır. Tıpta ‘toplum bağışıklığı’ olarak adlandırılan bu durum nedeniyle, aşı olma veya olmama kararı bireysel olduğu kadar toplumsal sonuçları olan bir karardır. Çocuk Sağlığı Derneği olarak tüm çocukların Sağlık Bakanlığı’nın önerdiği aşı takvimine uyularak mutlaka aşılanmalarını destekliyoruz.
Aşılama, sadece bebek ve çocukları değil, her yaştan insanı önlenebilir hastalıkların pençesinden kurtarır. İnsanlık tarihi boyunca milyonlarca yaşamın gereksiz yere yarıda kalmasına neden olan hastalıklar bugün artık hiç birimiz için korkutucu değilse, bunu toplumsal aşılama kampanyalarına borçluyuz.
Hangi hastalıklar aşılamayla önlenebilir?
Aşıyla önlenebilen, aslında bağışıklama olmasa insanları sakat bırakacak, kansere yol açabilecek, hatta ölümler yaşatabilecek hastalıklardan başlıcaları şunlardır:
B tipi hepatit karaciğere saldıran virüs kaynaklı bir enfeksiyondur. Doğumu izleyen ilk 24 saat içinde bebekleri bu virüse karşı aşılayan ülke sayısı 101’dir.
Çocuk felci son derece bulaşıcı virüs kaynaklı bir hastalıktır ve tedavisi mümkün olmayan felce yol açabilir. 2016 yılı sonunda, dünyadaki çocukların %85’i çocuk felcine karşı 3 doz aşılanmıştır. Dünya yüzünden tamamen yok edilmesine uğraşılan bu korkunç hastalık şu anda sadece Afganistan, Pakistan ve Nijerya’da görülmektedir. Bölgesel karışıklıkların yol açtığı kontrolsüz göç dalgaları yüzünden, Türkiye gibi ülkelerde “ihraç virüs” yüzünden çocuk felcinin tekrar ortaya çıkması olasıdır ve bu yüzden aşılama takvimine mutlaka uyulmalıdır.
Haemophilus influenzae tip b (Hib) beyin zarı iltihabı ve zatürreye yol açar. Hib aşısı, 2016 sonu itibariyle 191 ülkede mevcuttur ve 3 doz olarak yapılan Hib aşısının dünya çapında kapsayıcılığı %70’e ulaşmıştır.
Human papillomavirus üreme organlarını saran en yaygın virüs enfeksiyonudur. Hem erkek hem de kadınlarda görülür ve cinsel bölgelerde çıkan uçuklara yol açar. Ayrıca rahim kanseri ve diğer kanserlere de yol açabilir. Aşısı 74 ülkede uygulanmaktadır.
Kabakulak virüsü yüzün iki yanında, kulakların altındaki bölgede (parotid bezlerde) şişliklere yol açan, ateşli ve acı verici bir hastalık yapar. Sorun, viral beyin zarı iltihabına varabilir. 2016 itibariyle 121 ülkede kabakulağa karşı aşılama yapılmaktadır.
Kızamık son derece bulaşıcıdır ve yüksek ateş ve deride döküntülerle kendini belli eder. Körlük, beyin zarı iltihabı ya da ölüme yol açabilir. 2016 yılı sonunda, dünya çocuklarının %85’i bir doz, %64’ü ise iki doz kızamık aşısını, ulusal aşılama takvimlerine göre olmuştur.
2000-2016 yılları arasında, kızamık aşısı sayesinde tahmini 20.4 milyon ölüm engellenmiştir; kızamık aşısı toplum sağlığı alanında maliyet-etkinlik dengesi açısından en başarılı uygulamalardan biri olmuştur.
Menenjit A ciddi beyin hasarı ile seyreder ve ölümle sonuçlanabilir. Menenjit hastalığına yol açan bakterilere karşı geliştirilen aşılar sayesinde seyrek görülür duruma gelmiştir.
Pnömokok kaynaklı hastalıklar arasında zatürre, beyin zarı iltihabı, ateşli bakteremi (bakterilerin kana geçmesiyle oluşan tablo), orta kulak iltihabı, sinüzit ve bronşit sayılabilir. Pnömokok hastalıklarına karşı 134 ülkede aşılama yapılmaktadır (2016 sonu rakamı)
Rotavirüsler ölümcül olabilecek derecede ciddi ishal tablosuna yol açabilir ve özellikle bebekleri ve küçük çocukları etkiler. Rotavirüs aşısı 90 ülkede uygulanmaktadır (2016 yılı itibariyle).
Rubella ya da halk arasındaki adıyla kızamıkçık, çocuklarda hafif seyreden ama hamileliğin ilk döneminde bulaşması durumunda fetüsün ölümüne ya da doğumsal rubella sendromuna (beyin, kalp, göz ve kulaklarda hasara) neden olan virüs kaynaklı bir hastalıktır. Rubella aşısı 152 ülkede yapılmaktadır (2016 yılı itibariyle).
Tetanos oksijensiz ortamda çoğalan, örneğin kir ve toprak bulaşmış yaralarda ya da temizliği tam yapılmayan göbek bağında üreyen bir tür bakterinin yol açtığı bir hastalıktır. C. tetani sporları coğrafi olarak her ortamda bulunabilir. Ürettiği toksin ciddi komplikasyonlara, hatta ölüme yol açabilir. Anne ve yenidoğan tetanosunu önlemek için yapılan aşı 106 ülkede uygulanmaktadır. Yenidoğanların %84’ü bağışıklama ile tetanosdan korunmaktadır.
Aşılama ile bugüne dek milyonlarca gereksiz ölümün önüne geçilmesine rağmen dünyada hala 19 milyon çocuk ya aşılanmamış ya da gerekli aşı programını tamamlamamıştır. Bu çocuklar ölümcül olabilecek hastalıklara karşı çaresiz durumdadır.
Lütfen çocuklarınızın Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği aşı takvimine göre tam ve eksiksiz bağışıklanmasını sağlayın.
KAYNAKÇA: http://www.who.int/publications/10-year-review/vaccines/en/