Çocuk Sağlığı Derneği Kurucusu Prof.Dr. Olcay Neyzi için 14 Mart 2022 tarihinde Tıp Bayramı günü İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Kemal Atay Amfisi’nde düzenlenen Anma töreni ile ilgili Dr. Sinan Hiçdönmez’in kaleme aldığı Türkçe ve İngilizce metni sizlerle paylaşıyor, Sevgili Hocamız Olcay Neyzi’yi saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz.
“Durmayalım Düşeriz”: Prof. Dr. Olcay Neyzi’nin Ardından
Dr. Sinan Hiçdönmez
Olcay Neyzi ne ilk Türk pediyatristi ne de sonuncuydu, ama 94 yıllık yaşamında referans kitaplar, Türkiye çapında sıkça kullanılan büyüme eğrileri ve kendisini takip eden birçok pediyatristle belki de en büyük etkiyi bırakmış olandı. Amerikan Kız Kolejini 1946 yılında bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi (İÜ) Tıp Fakültesinde tıp eğitimini alan Neyzi, 1954 yılında tıp doktoru olarak mezun oldu, Haseki’deki uzmanlık eğitimini ise 1957’de tamamladı. Neyzi, 1960 yılında İstanbul Üniversitesinde çocuk sağlığı ve hastalıkları doçenti oldu. Türk çocukları için geliştirilen büyüme eğrilerinin ilk jenerasyonunu içeren “İstanbul’un Rami Gecekondu Bölgesinde Çocuk Sağlığı Konusunda Araştırmalar” başlıklı çalışması 1966 yılında yayımlandı. Bir sene sonra İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesinde (İTF) profesör oldu ve Çocuk Sağlığı Derneğinin kurucuları arasında yer aldı. Neyzi’nin ilerleyen yıllardaki görevleri arasında İTF Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı başkanlığı, Sosyal Pediatri Bilim Dalı başkanlığı, Büyüme Gelişme ve Pediatrik Endokrinoloji Bilim Dalı başkanlığı ve İstanbul Üniversitesi
Çocuk Sağlığı Enstitüsü kurucu başkanlığı vardı. 1994 yılındaki emekliliğinden sonra bile alanında saygın bir bilim insanı olarak çalışmalarına devam etti, 2017 yılında Eczacıbaşı Tıp Onur Ödülü’ne layık görüldü. Neyzi en ileri yaşlarına -hatta son nefesine- kadar faaldi. Böylesine ilham verici bir hekim 3 Şubat 2022’nin erken saatlerinde yaşama gözlerini yumduğunda geride yürekten ve duygusal bir anmayı hak eden bir miras bıraktı. Neyzi’nin anması, 14 Mart Tıp Bayramı günü İTF Kemal Atay Amfisi’nde İÜ Çocuk Sağlığı Enstitüsü müdürü ve Çocuk Sağlığı Derneği yönetim kurulu başkanı Prof. Dr. Gülbin Gökçay’ın, İTF Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı başkanı Prof. Dr. Zeynep Karakaş’ın, pediyatrik endokrinolog Prof. Dr. Firdevs Baş’ın ve pediyatrik nefrolog Dr. Öğr. Üyesi Bağdagül Aksu’nun öncülüğünde düzenlendi. Anma törenine Neyzi ailesi, yakın meslektaşları, yakın arkadaşları ve İTF öğrencileri katıldı.
Gökçay anma törenini “Cumhuriyetimizin toplum sağlığı cephesinde, kendi deyimiyle ‘bir çocuk hekimi’ olarak mücadele eden, hocaların hocası, müstesna insan” olarak tanımladığı Neyzi için bir dakikalık saygı duruşuyla başlattı. İlk konuşmayı Neyzi’nin oğlu Mehmet Ali Neyzi, (Orhan Pamuk’un “Babamın Bavulu” adlı Nobel konuşmasına göndermede bulunarak) “Annemin Bavulu” adlı konuşmasıyla yaptı. Bavulun içindeki birçok hediyeyi konuşmasında teker teker inceleyen oğul Neyzi’nin ilk seçtiği hediye, annesinin otobiyografisinin de adı olan “Durmayalım Düşeriz” sözüyle somutlaşan çalışkanlık felsefesi oldu. Oğul Neyzi’nin konuşması, annesini birçok farklı açıdan tanıttı: tutkulu bir akademisyen, yakın bir sırdaş, seven bir büyükanne ve boş zamanını harcamaktan imtina eden dakik bir insan.
Sonraki konuşmacı İTF Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Yenerel, çocuk ölüm oranının her altı çocukta bir ölümden Batı ülkelerine denk bir orana düşürülmesinde Neyzi’nin rolüne değindi. Yenerel’den sonra söz alan Karakaş ise başkanlık ettiği Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalının Neyzi’nin katkıları sayesinde sadece Türkiye’de değil, dünyada da en iyi kliniklerden biri olduğunu belirterek ekledi: “Kendimize güveniyoruz çünkü hocamız bize böyle öğretti.” Karakaş’tan sonra tekrar söz alan Gökçay ise Neyzi’nin bir hekim ve uluslararası çapta bir akademisyen olarak hayatı boyunca elde ettiği başarıları özetledi. Neyzi pediyatrik endokrinoloji ve sosyal pediyatri alanlarında etkin olmakla
kalmamış, tıp eğitimini şekillendirmekte de görevler üstlenmiş, Avrupa Pediyatri Eğitimi Derneği’nin başkanlığını da yürütmüştü. Gökçay, pediyatri rotasyonunun İTF öğrencilerinin en sevdiği rotasyon olduğunu da ekledi.
Neyzi ile çalışma arkadaşlığı 56 yıl önceki Rami çalışmasına dayanan Prof. Dr. Günay Saner, Neyzi’nin İÜ Çocuk Sağlığı Enstitüsünde halen süren etkisine değindi: “Olcay Neyzi hocamın öngörüşü, gayretleri ile her geçen gün enstitümüz çok gelişti ve halen de gelişmekte devam ediyor. Bu yetiştirdiğimiz genç elemanlar bizden çok çok daha iyi ve bu enstitüyü ve kliniğimizi geliştirmişlerdir. Her zaman arkadaşlarımın yazılarını, toplantılarını gördükçe inanın iftihar ediyorum ve tebrik ediyorum. Çocuk Sağlığı Enstitüsünün gelişmesinin her safhasında aziz hocamızın bilimsel katkıları, gayretleri muhakkak unutulmayacak.”
Prof. Dr. Hülya Günöz; Türkiye’nin ilk büyüme eğrilerinin çizilmesinin Stockholm’deki uluslararası bir toplantıda fikir olarak ortaya çıkışından Facit hesap makinelerinin zahmetli kullanımına kadar perde arkası hikayesini anlattı ve “Ülkenin geleceği için, koruyucu hekimliğin tedavi edici hekimlikten önde geldiğine yürekten inanırdı. Çalışmalarını bilimsel fanteziler yerine sosyal boyutları olan, uygulanabilir konularda yoğunlaştırmaya özen gösterirdi” dedi.
Neyzi’nin büyüme eğrisi çalışmalarına katılmış olan sonraki konuşmacı Prof. Dr. Rüveyde Bundak, büyüme eğrilerinin tıpta neden önemli olduğunu kısaca anlattıktan sonra Türk çocukları için büyüme eğrilerinin birkaç jenerasyonunun geliştirilmesinde Neyzi’nin rolünden söz etti, seneler içinde geliştirilen farklı büyüme eğrilerinin Türk çocuklarının önceki nesillere göre daha uzun boylu olduklarını nasıl gösterdiğini anlattı.
Halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Ayşen Bulut ise Neyzi’nin apayrı bir yönüne ışık tuttu: “Bir gün ‘Ayşen, ben hiç yorulmadım hayatımda, biliyor musun?’ dedi. Biliyorum tabii, şahidiz … ve bu olağanüstü özellikleriyle her yerde ve hangi ortamda olursa işbirliği yapılmak istenen insan olduğundan eminim.” Neyzi aynı zamanda alanında önemli işler gerçekleştirmek için insanlarla kurumları, ulusal çapta ve uluslararası çapta bir araya getiren başarılı bir “networker”dı.
Sonraki konuşmacı İTF Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalında pediyatrik endokrinolog ve Neyzi’nin en büyük eseri “Pediyatri”nin en son baskısının üç editöründen biri olan Prof. Dr. Feyza Darendeliler, Neyzi’nin yeni bir alana nasıl adım attığını ve genç hekimlerin takip edeceği yolu nasıl inşa ettiğini anlattı: “Olcay Neyzi, sadece Türkiye’de değil, dünyada da aslında ilk pediyatrik endokrinologlardan biri olarak tarihe geçti.” Neyzi’nin çalışmalarının büyük kısmı, Türkiye’de öncülü olmayan çalışmalardı ve sonraki çalışmalara temel oluşturmuştu. Journal of Clinical Research in Pediatric Endocrinology’nin kuruluşu ve yükselişi, Neyzi’nin ileri görüşlülüğü ve öncülük eden çalışkanlığının bir başka ürünüydü.
Neyzi’nin derinden etkilediği bir başka pediyatrist, Neyzi’nin ekip çalışmasında nasıl demokratik olabildiğine şahit olan Prof. Dr. Nedret Uzel’di: “Birlikte çalıştığı her kademeden insanın fikirlerine değer verirdi.” Uzel, bir gün İTF Çocuk Acilde çalışırken Neyzi’ye acil alanında referans kitap olmadığından yakınmış, Neyzi ise yurtdışından kitaplar sipariş etmiş, gelen kitapları Uzel’e teslim edip Türkçe bir pediyatrik acil kitabı yazması görevini vermişti. Uzel kitabın ilk halini altı ayda yazmış, sonraki bir sene boyunca ise Neyzi’yle birlikte düzeltmeleri gerçekleştirmiş, ortaya ise “Pediatride Uygulamalar ve Acil Durumlar” çıkmıştı. Neyzi ile Uzel’in kitabı raflara ilk ulaştığı andan itibaren çok tutulmuştu; o kadar ki, yayımcı ikinci baskı için izin aldıktan sonra sonraki baskılar için izin almaya ihtiyaç bile duymamış ve birçok baskı yapmıştı. Uzel, “Olcay Hanım gibi efsane bir bilim insanıyla tanışık olmaktan, birlikte çalışmış olmaktan her zaman gurur duyuyorum, onur duydum, kendimi çok şanslı saydım,” diye ekledi.
Neyzi’nin derinden etkilediği bir diğer pediyatrist ise Prof. Dr. Türkan Ertuğrul’du. Ertuğrul; Neyzi’nin sadece akıl hocalığından ve bitmek tükenmek bilmeyen enerjisinden değil, edebiyat ve sanata verdiği değerden de etkilenmişti: “Olcay Hanım sadece iyi bir hekim, değerli bir bilim insanı değil, aynı zamanda edebiyata, resime, sinemaya, ve klasik müziğe çok meraklıydı. Film festivallerini ve müzik festivallerini hiç aksatmaz, çoğu zaman -özellikle son yıllarda- beni de yanında götürürdü.”
Neyzi’nin dünya görüşünden etkilenen bir diğer meslektaşı ise Prof. Dr. Ülker Öneş’ti: “Çok şanslıydı, Arnavutköy Kız Koleji gibi çok iyi lisan eğitimi veren, aynı zamanda geniş kültür veren bir okuldan mezun olmuştu. Seneler sonra benim kızım da … Robert Koleji kazandıktan sonra Olcay Hanım çekti, bana ‘tebrik ederim Ülker, çok iyi bir seçim oldu’ dedi.”
Neyzi’nin İTF Kemal Atay Amfisi’ndeki -ve aynı zamanda internet ortamında da yayımlanan- anması arkadaşlarını ve ailesini bir araya getirdi, anıları yad ettirdi, genç kuşaklara çok yönlü öncü bir bilim insanını tanıttı. Neyzi; arkasında onu çok seven aile bireyleri, dostlar, çalışma arkadaşları ve dünyanın dört bir yanında binlerce hekim bıraktı.
Bu yazının kısaltılmış İngilizce bir hali Robert Kolej mezunlar dergisi RC Quarterly’nin internet sitesinde yayımlanmıştır (https://website.robcol.k12.tr/en/rc-quarterly/list/lest-we-fall-remembering-olcay-neyzi-acg-46) ve derginin 60. sayısında yer alacaktır. Yazar, yazının Çocuk Sağlığı Derneği internet sitesinde yayımlanması için RC Quarterly editörlerinden izin almıştır. Yazar, kendisini anma törenine davet ettiği için Çocuk Sağlığı Derneği yönetim kurulu başkanı Prof. Dr. Gülbin Gökçay’a teşekkürü borç bilir.
“Lest We Fall”: Remembering Olcay Neyzi
Sinan Hiçdönmez
Olcay Neyzi was neither the first Turkish pediatrician, nor the last, but she was the one who made perhaps the greatest impact in a trailblazing life spanning 94 years, leaving behind authoritative reference textbooks, growth charts ubiquitously used throughout Turkey, and numerous pediatricians who follow her lead. After graduating from the American College for Girls in 1946, Neyzi studied medicine at Istanbul University Faculty of Medicine, graduating in 1954. Thereafter, she did her pediatrics residency at Haseki, completing her studies in 1957. Neyzi became an associate professor of pediatrics at Istanbul University in 1960. Her landmark Rami neighborhood community study on child health, which included the first version of her growth charts, was published in 1966. The following year she became a professor of pediatrics at Istanbul University Istanbul Faculty of Medicine and became one of the founders of the Çocuk Sağlığı Derneği (Child Health Association). Neyzi went on to serve as head of pediatrics at Istanbul Faculty of Medicine, head of the social pediatrics and pediatric endocrinology departments and founding head of the Istanbul University Child Health Institute. Even after her retirement in 1994 she continued to be involved in her discipline as a figure most highly revered, receiving the Eczacıbaşı Medical Award of Honor in 2017. Neyzi was active all the way into her eldest ages, working even on the day she breathed her last. So when this inspiring physician passed away in the early hours of February 3, 2022, she left behind a legacy worthy of a heartfelt and emotional commemoration on the traditional Physicians’ Day of 14 March, organized by none other than Gülbin Gökçay, head of both the Child Health Institute and the Child Health Association, Zeynep Karakaş, head of pediatrics at Istanbul Faculty of Medicine, pediatric endocrinologist Firdevs Baş and pediatric nephrologist Bağdagül Aksu. The commemoration was attended by Neyzi’s family, colleagues, close friends and students of Istanbul Faculty of Medicine.
Gökçay started the commemoration with a minute of silence for Neyzi, whom she described as “the professor of professors, an exceptional person who fought on the public health front of our republic.” The first speech, titled “My Mother’s Suitcase” (in allusion to the Nobel lecture “My Father’s Suitcase” by Orhan Pamuk), was delivered by Neyzi’s son Mehmet Ali Neyzi. Of the many “presents” inside the suitcase, Mehmet Ali Neyzi’s first pick was the importance of hard work, best epitomized by the phrase “Durmayalım, Düşeriz” (We Shall Not Stop, Lest We Fall) which also became the title of Neyzi’s autobiography.
Neyzi’s speech portrayed his late mother in many different aspects: an ardent academic, a close confidante, a loving grandmother, a punctual person who had no time to waste even in her leisure time.
The next speaker, Mustafa Yenerel, assistant dean of Istanbul Faculty of Medicine, highlighted Neyzi’s role in combating child mortality which decreased from one in every six children to figures in line with Western nations. The following speaker, Karakaş, stated proudly that thanks to Neyzi’s legacy, the pediatrics department she currently leads is one of the best not only in Turkey but also throughout the world, adding “We believe in ourselves because this is how our professor [Neyzi] taught us.” The following speaker, Gökçay, spoke of the numerous milestones Neyzi achieved throughout her life, as a physician and as an academic with international acclaim. Neyzi was active in her subspecialties of pediatric endocrinology and social pediatrics, but also in shaping medical education, leading a European organization for pediatrics education. The pediatrics rotation, Gökçay added, has become the favorite of undergraduate medical students in Istanbul University.
Günay Saner, one of Neyzi’s earliest collaborators since the Rami child health study fifty- six years ago, emphasized Neyzi’s enduring influence at the Child Health Institute: “Thanks to our professor Olcay Neyzi’s foresight and efforts, our institute improved by the day and keeps improving. Our younger colleagues are much, much better than we are and they have improved the institute and our clinic. Believe me, we are proud when we see the articles and meetings of our younger colleagues and I congratulate them. The scientific contributions and efforts of our dear professor in every step of the Child Health Institute’s progress will not be forgotten.”
Hülya Günöz spoke of the behind-the-scenes story of the development of Turkey’s first growth charts, from Neyzi’s conception of the idea at an international meeting in Stockholm to the laborious use of Facit calculators for the statistics necessary for the development of the charts. “She believed wholeheartedly that preventive medicine held more importance for the future of the country than curative medicine,” Günöz stated. “She paid particular attention to focus her research on topics that had social dimensions instead of scientific fantasies.”
The next speaker, Rüveyde Bundak, a contributor to the development of Neyzi’s growth charts, briefly introduced why growth charts were important for medicine, and Neyzi’s role in developing several versions of the charts, which over time indicated that Turkish children were growing taller than their previous generations, thanks to improvements in child care.
Public health specialist Ayşen Bulut shone light on a more different aspect than the previous speakers: “One day [Neyzi] said ‘You know what, Ayşen, I was never tired in my life, did you know that?’ Of course I know, we were witness to it . . . and I’m sure she was the one person people wanted to work together -wherever and in whatever setting- thanks to these extraordinary traits.” Neyzi was also a networker linking contacts -whether it be people or institutions, whether they be national or international- to facilitate important work in her field.
The next speaker, Feyza Darendeliler, a pediatric endocrinologist at Istanbul Faculty of Medicine and one of the three editors (along with Neyzi) of the most recent incarnation of Neyzi’s staple textbook and magnum opus “Pediyatri” (“Pediatrics”), talked about how Neyzi ventured into uncharted territory and laid out a path for younger physicians to follow.
“Olcay Neyzi made history as one of the first pediatric endocrinologists not only in Turkey but also in the world,” she said. Much of Neyzi’s research was unprecedented in Turkey, and set the standard for future research. The creation -and subsequent rise- of the Journal of Clinical Research in Pediatric Endocrinology was yet another fruit of Neyzi’s far- reaching vision and pioneering hard work.
Another pediatrician who was deeply inspired by Neyzi was Nedret Uzel, who witnessed how democratic Neyzi could be in group work. “She valued the opinion of collaborators at every level,” she said. One day during her time at the pediatric emergency department at Istanbul Faculty of Medicine, Uzel complained to Neyzi concerning the lack of reference works for the emergency department, and Neyzi immediately ordered textbooks from abroad and entrusted Uzel the mission of writing a pediatric emergency textbook in Turkish. After Uzel wrote the first draft of the nascent textbook in a period of six months, she and Neyzi spent one year after working hours editing the draft, and “Pediatride Uygulamalar ve Acil Durumlar” (“Applications and Emergencies in Pediatrics”) was born. The textbook was an instant hit: it ran out of stock quickly, and after the first reprint the publisher didn’t even bother asking the authors whether they wanted a further print, and just proceeded with numerous reprints! “I was always honored and felt very lucky to have met and worked with a legendary scientist like [Neyzi],” Uzel said.
Yet another pediatrician who was fundamentally inspired by Neyzi was Türkan Ertuğrul. Ertuğrul was inspired not only by her mentorship and indefatigable manner but also by Neyzi’s appreciation of literature and art: “[Neyzi] was not only a good physician and a valuable academic, but also very enthusiastic about literature, painting, film and classical music. She never skipped film festivals and music festivals, and usually -especially in the later years- took me with her.”
One other colleague who was impressed by Neyzi’s world view was Ülker Öneş: “[Neyzi] was very lucky, she had graduated from such a school that gave a very good language education and at the same time a wide-ranging culture as the Arnavutköy College for Girls. Years later when my daughter got into Robert College, [Neyzi] pulled me over and said ‘Congratulations, Ülker, that was a very good choice.’”
Neyzi’s commemoration in Kemal Atay Hall at the Istanbul Faculty of Medicine, which was also broadcast online, succeeded in bringing together friends and family and sharing dearly held memories, and also in introducing the unknown versatility of this trailblazing physician to younger generations. Neyzi is survived by her loving family, friends, colleagues, and thousands of physicians throughout the world.
A shortened version of this piece has been published on the website of RC Quarterly, the Robert College alumni magazine (https://website.robcol.k12.tr/en/rc-quarterly/list/lest-we- fall-remembering-olcay-neyzi-acg-46) and will feature in issue 60 of RC Quarterly. The author has received permission from the RC Quarterly editors for publication on this website. The author would like to thank Gülbin Gökçay for inviting him to the commemoration.